-
1 düğümlenmek
vi sich verknotenboğazım düğümlenmiş gibiydi ( fig) mir war die Kehle wie zugeschnürtsözü boğazında düğümlendi das Wort blieb ihm im Hals(e) stecken -
2 застревать
saplanmak,takılıp kalmak* * *несов.; сов. - застря́ть1) saplanmak; saplanıp kalmak; takılıp kalmak2) перен., разг.зако́н застря́л в сена́те — yasa Senato'da takılıp kaldı
••застрева́ть в го́рле (о словах) — boğazında düğümlenmek
-
3 Kloß
einen Kloß in der Kehle haben fig b-nin boğazında düğümlenmek
См. также в других словарях:
boğazında düğümlenmek — söylemek istediğini heyecan veya üzüntü yüzünden diyememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük